Aksiyonu, gerilimi ve sürükleyiciliği ile okurlarda farklı bir heyecan yaratacak olan "Anelya"dan bir bölümü sizlerle paylaşalım.
*İçeri gel, ne oldu bir şey mi hatırladın?*
Gözlerini dolaptan ayırmadan ürkek ve korku içerisinde bir adım atıp içeri girdi. Birden Selim’in elinden elini hızlıca çekerek,
*İşte burası işte burası görüyor musun Selim?* çığlıklar atmaya başladı. Aynı anda büyük gardrobun kapaklarını hiç düşünmeden açtı. İçinde ne varsa fırlatıyor *Bak burası işte* diye ağlıyordu.
Selim ne yapacağını şaşırmış bir halde
*Ne yapıyorsun Aylin, dur biraz, ne var burada?* diye yüksek sesle o da ona bağırdı.
Ama Aylin Selim’i duymuyor dolaptan aldıklarını fırlatmaya devam ediyordu.
*Sakin ol
Tükendi
Gelince Haber VerKATİLİ ARARKEN...
Ne kadar düşünürse o kadar çıkmaza giriyordu Aylin. Yıllar sonra hiç tanımadığı ama doğduğu topraklarda babasının katilini bulabilecek mi? Ya anlatılanlar doğruysa ya babası gerçekten öldürüldüyse? Tüm bu kaosun içinde geçmişin karanlığını, acı dolu hatıraların ışığında gerçeği nasıl aydınlatacak?
AV MISIN, AVCI MI?
Aylin İstanbul-Sofya seferinin Bosfor Ekspres ine bindiğinde geçmişin karanlık yüzünü aydınlatmayı planlanmıştı, cellâdıyla karşılaşacağını hayal bile edemezdi. Nefes almakta zorlanıyor, korkudan gözbebekleri büyüyordu. O anda sert ve çelik bir metalin ucunun gırtlağına dayandığını hissetti. Kimdi hiç tanımadığı bu kadın?
Film tadında bir macera..
Tarihin arka sayfalarına, nefes kesen bir polisiye ile döneceksiniz...