Yorum Yap
“Anadolu’nun asi sesi, halkın öfkesi, müziğin devrimci ruhu...” Cem Karaca sadece bir sanatçı değil, çağının tanığı, halkın vicdanı, sesini kaybetmeyen bir isyandı. Şarkılarında yalnızca notalar değil, yoksulluğun, adaletsizliğin ve umudun çığlığı yankılandı. O, mikrofonun arkasında bir ozan, sürgünde bir sığınmacı, sahnede ise bir devrimciydi. Bu kitap, Cem Karaca’nın hayatına bir yolculuk: Çocukluk yıllarından müzikle tanışmasına, Anadolu rock’un öncüsü oluşundan politik sürgün yıllarına, geri dönüşü ve son nefesine kadar uzanan dopdolu bir yaşamın izini sürüyor. &
Tükendi
Gelince Haber Ver“Anadolu’nun asi sesi, halkın öfkesi, müziğin devrimci ruhu...” Cem Karaca sadece bir sanatçı değil, çağının tanığı, halkın vicdanı, sesini kaybetmeyen bir isyandı. Şarkılarında yalnızca notalar değil, yoksulluğun, adaletsizliğin ve umudun çığlığı yankılandı. O, mikrofonun arkasında bir ozan, sürgünde bir sığınmacı, sahnede ise bir devrimciydi. Bu kitap, Cem Karaca’nın hayatına bir yolculuk: Çocukluk yıllarından müzikle tanışmasına, Anadolu rock’un öncüsü oluşundan politik sürgün yıllarına, geri dönüşü ve son nefesine kadar uzanan dopdolu bir yaşamın izini sürüyor. Cem Karaca’nın mücadeleyle, sürgünle, sevdayla, isyanla yazılmış öyküsü... Bir halk çocuğunun sesiyle, bir ülkenin vicdanına dönüşmesinin hikâyesi... O hâlâ aramızda… Çünkü bazı sesler susturulamaz.
