Tefsir tarihi bölümlere ayrıldığında hem bir ekolün başlangıcı hem de bir dönüm noktası olan Cârullâh ez-Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı, yazıldığı tarihten itibaren kendisinden doğrudan ya da dolaylı olarak istifade edilen bir tefsirdir. Temelini ona dayandıran ve metinde ekleme-çıkarma yapmak gibi tasarruflarda bulunmak suretiyle telifte bulunan ulemanın tefsirleri yanında, el-Keşşâf üzerine şerh-hâşiye kaleme alan kişilerin eserleri de geniş bir literatür oluşturur. el-Keşşâf’ın birçok şerhi ve hâşiyesinin adı bilinmekle beraber, çalışmalara konu olmayan ve araştırılmayı bekleyen hâşiye
Tükendi
Gelince Haber VerTefsir tarihi bölümlere ayrıldığında hem bir ekolün başlangıcı hem de bir dönüm noktası olan Cârullâh ez-Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı, yazıldığı tarihten itibaren kendisinden doğrudan ya da dolaylı olarak istifade edilen bir tefsirdir. Temelini ona dayandıran ve metinde ekleme-çıkarma yapmak gibi tasarruflarda bulunmak suretiyle telifte bulunan ulemanın tefsirleri yanında, el-Keşşâf üzerine şerh-hâşiye kaleme alan kişilerin eserleri de geniş bir literatür oluşturur. el-Keşşâf’ın birçok şerhi ve hâşiyesinin adı bilinmekle beraber, çalışmalara konu olmayan ve araştırılmayı bekleyen hâşiyelerin sayısı azımsanmayacak durumdadır. Bunlar bazı yanlış düşüncelerin aksine, birbirinin tekrarı, faydadan hâli olan eser- ler değildir. Hicrî 7-8. yüzyıllarda yaşayan Ḳuṭbuddîn el-Fâlî’nin et-Taḳrîb fi’t-tefsîr ismini verdiği hâşiyesi, muhtasar hâşiye kategorisinde olup derinlik- li incelemeleri hak etmektedir. Fâlî’nin özellikle el-Keşşâf’ın ön planda olduğu dil ilimlerindeki yetkinliği, literatürde önemli bir yeri olan ‘Aḍududdîn el-Îcî’nin hocası olması ve el-Keşşâf silsilesine sahip ol- ması bunun sebeplerindendir. Literatürün en kapsamlı şerhlerinden olan Şerafuddîn eṭ-Ṭîbî’nin Futûḥu’l-ġayb’ı üzerinden onu mukaye- seli bir şekilde okumak, hem onun değeri hakkında bir fikir vermek- te hem de muhtasar hâşiye kategorisinin genel özelliklerine ışık tut- maktadır.