Osmanlı Devleti fethettiği yörelerde vergi mükelleflerini tespit etmek amacıyla sayımlar yapmış, bu sûretle Tahrîr Defterleri meydana gelmiştir. Avârız vergisi zamanla olağan hâle gelince, 17. asırda avârız tahrîrleri önem kazanmıştır. Bu çerçevede, 1699’da Mevkûfât Halîfesi İbrahim Efendi, Nâzilli Kazâsı’nın avârız-hânelerini yazmakla görevlendirilmiştir. Elinizdeki çalışma, 4 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, 14 ve 17. asırlarda Nazilli ve havâlisi, ikinci bölümde Osmanlı Devri’nde Nazilli şehri mahalleleri, üçüncü bölümde 15 ve
Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı Belgelerinde Nazilli Kazâsı XIX. Asır isimli eser, Nazilli Tarihinin Kaynakları’na dâir defter ve belge çalışmalarımın dördüncüsüdür. Kitapta, Osmanlı Arşivi’nde muhâfaza edilmekte olup Nazilli Kazâsı’nı ilgilendiren 19. asır belgelerinin dijital görüntüleri, tam metin olarak yeni harflere aktardığım hâlleri ve konuları bakımından izâhâtları bulunmaktadır. Belgelerimiz, kazânın sosyo-ekonomik, kültürel, idârî, siyâsî, askerî ve hukûkî bakımdan vaziyetini tasvir ettiği gibi, halk yaşantısına dâir teferruatları da ihtivâ etmektedir. Gerçekten de, yangın, deprem, sel ve çeşitli tahribâta binâen günümüze intikâl etmeyen kazâya âit Şeriyye Sicilleri’nin yokluğunda, muhtelif fonlardan seçilerek yayımlanan vesîkalar bir dönemi aydınlatmaktadır.