Ali, feneriyle karanlıkta etraflarını taramaya çalıştı. Sis, her şeyin arasında bir perde gibi yükseliyordu. Karanlık, derinleşiyor ve bir canavara dönüşüyordu. Bir süre sessizlik hâkim oldu. Ancak o an, bir başka ses yankı yaptı. Derinden, sanki yerin altından, bir çığlık gibi yükseldi.
“Beni bulun… Beni kurtarın…”
Gül`ün kalbi, bir anda hızla çarpmaya başladı. O ses, Elif`indi! O kadar yakındı ki, kulağında çınlayan bir yankı gibiydi. Ama Elif`in sesi, yalnızca bir çağrı değil, aynı zamanda bir tehlikenin habercisiydi. O korkutucu, tüyler ürpertici sesin içinde bir şey vardı,
Tükendi
Gelince Haber VerAli, feneriyle karanlıkta etraflarını taramaya çalıştı. Sis, her şeyin arasında bir perde gibi yükseliyordu. Karanlık, derinleşiyor ve bir canavara dönüşüyordu. Bir süre sessizlik hâkim oldu. Ancak o an, bir başka ses yankı yaptı. Derinden, sanki yerin altından, bir çığlık gibi yükseldi.
“Beni bulun… Beni kurtarın…”
Gül`ün kalbi, bir anda hızla çarpmaya başladı. O ses, Elif`indi! O kadar yakındı ki, kulağında çınlayan bir yankı gibiydi. Ama Elif`in sesi, yalnızca bir çağrı değil, aynı zamanda bir tehlikenin habercisiydi. O korkutucu, tüyler ürpertici sesin içinde bir şey vardı, boğuk, acı dolu bir yankı.
“Sana doğru çekiliyoruz,” diye mırıldandı Ali, sesi titrerken. “Hadi, Gül. O çağrıyı duyuyor musun?”